Bu sırasız, neredeyse düzensiz düşünce ve gözlemler kitabını yazmaya, düşünmeyi bilen iyi bir anneyi mutlu etmek için başladım. Önce yalnızca birkaç sayfalık bir inceleme yazısı kaleme almayı tasarlamıştım. Konum beni ister istemez sürüklediği için, bu inceleme yazısı yavaş yavaş, kuşkusuz içeriğine göre fazla büyük, ancak ele aldığı konuya göre fazla küçük bir tür yapıta dönüştü. Yayımlamakta uzun süre duraksadım; çoğu zaman da, üzerinde çalışırken, bana bir kitap meydana getirebilmek için birkaç broşür yazmış olmanın yetmediğini hissettirdi. Daha iyisini yapayım diye boşuna çaba harcadıktan sonra, okurun dikkatini bu yana çekmenin önem taşıdığı ve benim düşüncelerim kötü olsa bile başkalarında iyi düşünceler doğmasına vesile olacaksa, çabamın tümüyle bir zaman kaybı olmayacağı kanısına vararak, artık bu kitabı olduğu gibi yayımlamam gerektiğine inanıyorum. Çekildiği inzivadan çıkıp, yazdıklarını okurların önüne süren bir insan, üstelik de övenleri, kendisini savunan yandaşları olmadan bunu yapıyorsa, hatta bunlar hakkında ne düşünüldüğünü ya da ne söylendiğini bile bilmiyorsa, yanılmış olsa da, yanlışlarının incelenmeden kabul görmesinden korkmamalıdır.