Martin Eden’ı ilk kez taze bir üniversite öğrencisiyken okudum. Aşkı uğruna kendi kendine üç yıllık sıkı bir eğitim programı uygulayıp rafine bir yazara dönüşen bu yabani
denizciyi sevdim, ondan çok etkilendim ve çok yararlandım. Jack London’ın etkili kalemi sayesinde Martin Eden’ın ruhunun içine baktım, gücünü ve güçsüzlüğünü gördüm, başına gelenlere üzüldüm, salaklıklarına güldüm, aşkını hissedişine gıpta ettim, yaşadığı aydınlanma sonucunda içyüzünü fark ettiği burjuva toplumuna uyum sağlayamayınca yürüdüğü sona kahrettim. Ancak romanda geçen ve bazısı aradan geçen bir asrın sınamasında ayakta kalamamış olan yazarların, şairlerin, felsefecilerin, eleştirmenlerin, şiirlerin, metinlerin hangi kültürel, sanatsal, siyasal tutum ve özellikleriyle bu kitaba girdiklerini, Martin Eden’ı hangi açıdan etkilediklerini bilseydim, eminim çok daha fazla zevk alacak, çok daha fazla yararlanacaktım bu harika eserden…